Panik Bozukluðu Tedavisinde ParoksetinKullanýmý
1Uz.Dr., Gazi Üniversitesi Týp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalý, Ankara
GÝRÝÞ
sine dönebileceði bildirilmiþtir (Watanabe ve ark.
Panik bozukluðu (PB) bedensel ve biliþsel belirti-
lerin eþlik ettiði yoðun kaygý ataklarýnýn yaþandýðý,
Tedavide yaygýn olarak kullanýlan farmakolojik
süreðen gidiþli bir hastalýktýr. Prevalansýna dair
ajanlar benzodiazepinler ve antidepresanlardýr.
farklý rakamlar verilmekle birlikte %1.5-2.5 arasýn-
Her iki grupta yer alan ilaçlar hakkýnda kýsaca bilgi
da olduðu bildirilmektedir (Tükel 2002). Komplike
verilecektir. Bu iki grubun dýþýnda yer alan ilaçlar-
olmamýþ PB’de kadýn:erkek oraný 2:1 olarak belir-
dan ise “diðer ilaçlar” baþlýðý altýnda bahsedilecek-
tilmekte, agorafobili PB’de bu oran 3:1’e yük-
selmektedir (Pollack ve ark. 2003). Hastanýn yaþamkalitesinde anlamlý ölçüde bozulmaya neden olan
BENZODÝAZEPÝNLER
PB tedavisi sadece ataklarýn ortadan kaldýrýlmasýnýdeðil, ayný zamanda beklenti anksiyetesi ve kaçýn-
Benzodiazepinler son derece iyi bilinen baðýmlýlýk
ma davranýþlarýný da gidermeyi ve kalýcý iyilik hali-
yaratma potansiyelleri; sersemlik, denge bozukluðu
nin sürdürülmesi için gerekli uygun idame tedaviyi
gibi yan etkileri ve oldukça rahatsýz edici boyutlara
içermektedir. PB’nin patofizyolojisine yönelik
varabilen kesilme belirtileri nedeniyle dikkatli kul-
yapýlan araþtýrmalar biyolojik temelli bir hastalýk
lanýlmasý gereken ilaçlardýr. Bununla birlikte uygun
olduðuna iliþkin güçlü kanýtlar sunmaktadýr.
süre ve dozlarda, hekimin önerdiði þekilde kul-
Buradan yola çýkýlarak düzenlenen farmakolojik
lanýldýklarýnda güçlü anksiyolitik etkileri, bu ilaçlarý
tedaviler belirtilerde önemli ölçüde iyileþme saðla-
PB tedavisinde önemli bir seçenek haline getirmek-
maktadýr. Farmakolojik tedavinin yaný sýra özellik-
tedir. Alprazolam, klonazepam, lorazepam ve
le hastalýðýn biliþsel komponentine yönelik uygu-
diazepam bu grupta yer almaktadýr. Literatürde
lanan psikoterapötik yaklaþýmlar belirtilerin kont-
özellikle alprazolam ve klonazepamla yapýlmýþ
rolünde ve beklenti anksiyetesine baðlý olarak
plasebo kontrollü çalýþmalara rastlanmaktadýr.
geliþen kaçýnma davranýþlarýnda oldukça baþarýlý
Alprazolam kýsa etkili bir benzodiazepin olup PB
sonuçlar vermektedir. PB’de özellikle kullanýlan
tedavisinde tek baþýna kullanýldýðýnda 5-6 mg/gün
yaklaþým biliþsel davranýþçý terapidir. Terapi has-
dozda önerilmektedir, bölünmüþ dozlarla verilmesi
tanýn durumuna ve gereksinimine göre farmakolo-
daha uygundur. Ýdame tedavide ise önerilmemek-
jik tedavi ile birlikte ya da ayrý olarak kullanýla-
tedir. Klonazepam bir diðer yüksek potensli bezo-
bilmektedir. Tedavinin baþlangýcýnda kombinasyon
diazepin olup PB tedavisinde 1-2 mg/gün kullanýl-
tedavisinin tek baþýna davranýþçý terapiden daha
masý önerilmektedir (Susman ve Klee 2005).
üstün olduðu ama tedavi ilerledikçe bu iliþkinin ter-
Panik Bozukluðu Tedavisinde Paroksetin Kullanýmý
ANTÝDEPRESANLAR
GABA artýþýna da neden olduðu gösterilmiþtir.
Bu grupta trisiklik antidepresanlar, seçici serotonin
Anksiyolitik özelliðinde GABAerjik etkilerin de
geri alým inhibitörleri (SSRÝ) ve monoaminooksi-
önemli olduðu düþünülmektedir (Parent ve ark.
daz inhibitörleri (MAOÝ) yer almaktadýr.
2002). Geri dönüþlü bir MAOÝ olan ancak ülke-mizde bulunmayan braforamin ile yapýlan çalýþ-malarda hastalardaki panik belirtilerinin ve ago-
Trisiklik antidepresanlar
rafobik kaçýnmanýn azaldýðý gösterilmiþtir (van
Bu gruptan en çok önerilen ilaçlar imipramin ve
klomipramindir. PB tedavisinde de depresyontedavisinde olduðu gibi etkilerinin 4.-5. haftada
DÝÐER ÝLAÇLAR
baþladýðý belirtilmekte, baþlangýç döneminde ben-
Yukarýda bahsedilen ilaçlarýn yaný sýra panik
zodiazepinlerle kombine kullanýlabilecekleri
bozukluðunda beta blokörler, kalsiyum kanal
söylenmektedir. Antipanik etkileri büyük ölçüde
blokörleri, antikonvülzanlar (karbamazepin,
gösterilmiþ olmasýna raðmen yan etki profilleri kul-
gabapentin) ve farklý gruplardan antidepresanlar
lanýmlarýný kýsýtlamaktadýr (Alkýn 2002). 25 mg/gün
da kullanýlabilmektedir (Alkýn 2002, Spila ve
gibi düþük dozlarda baþlanmasý önerilmektedir.
Szumillo 2006). Literatürde serotonin noradrenalin
Genellikle 75-150 mg/gün dozda etkili olmaktadýr-
geri alým inhibitörü grubundan venlafaksin ve mil-
lar. Literatürde tedaviye dirençli ve yan etkileri
nasipranýn panik bozukluðunda baþarýlý sonuçlar
nedeniyle imipramin kullanamayan bir PB has-
veren kullanýmlarý ile ilgili çalýþmalar mevcuttur
tasýnda 50 mg/gün trimipramin ile iyileþmenin sað-
(Blaya ve ark. 2007, Pollack ve ark. 2007). Dirençli
landýðý ve tolerans sorunu izlenmediði bildirilmiþtir
vakalarda tedaviye güçlendirme amacýyla anti-
psikotik eklenmesi üzerinde durulmaktadýr,Sepede ve ark.’nýn (2006) yaptýklarý bir çalýþmada
Seçici serotonin geri alým inhibitörleri
SSRÝ kullanýmý ile iyilik haline ulaþamayan hasta-
Etkinlik açýsýndan trisiklik antidepresanlardan çok
larda ek olarak 5 mg/gün olanzapin verilmiþ ve
farklý olmamakla birlikte daha güvenilir yan etki
profiline sahip olmalarý PB tedavisinde SSRÝ’larýilk tercih edilen ilaç konumuna getirmiþtir. PANÝK BOZUKLUÐU TEDAVÝSÝNDE
Tedavinin baþýnda anksiyete belirtilerinde artýþa
PAROKSETÝNÝN ROLÜ
neden olabilmeleri, kullanýmlarýnýn düþük dozlarla
Paroksetin PB’de üzerinde en çok çalýþma yapýlmýþ
baþlanmasýný gerektirmektedir. Anksiyete belirti-
SSRÝ’lardan biridir. Plasebo kontrollü çalýþmalar-
lerinin artmasýnda postsinaptik 5-HT reseptör-
dan birinde 10 hafta boyunca 10, 20, 30 ve 40
lerindeki duyarlýlýk artýþýnýn sorumlu olabileceði
mg/gün dozlarýnda paroksetin ve plasebo verilen
düþünülmektedir (Maron ve Shlik 2006). SSRÝ’lar
273 PB hastasýnda çalýþma sonunda 40 mg/gün
arasýnda fluvoksamin PB tedavisinde ilk çalýþýlan
paroksetin kullanýmýnýn plaseboya göre üstün
antidepresandýr. Bu gruptaki ilaçlarýn her birinin
olduðu belirtilmiþtir (Ballenger ve ark. 1998). Bir
genel olarak birbirine yakýn etkinlikte olduðu belir-
diðer plasebo kontrollü çalýþmada 3 hafta plasebo
kullanýmýnýn ardýndan 12 hafta boyunca plasebo yada paroksetin (20, 40, 60 mg/gün dozlarda) ile çalýþ-
Monoaminooksidaz inhibitörleri
maya devam edilmiþ, sonuçta paroksetinle panik
Olasý aðýr yan etkileri ve önemli etkileþimleri (diðer
ataklarýn sayýsýnda azalma izlendiði ve tüm dozlar-
ilaçlar ve bazý besinlerle) nedeniyle geri dönüþüm-
da iyi tolere edildiði belirtilmiþtir.
süz bir MAOÝ olan fenelzin ancak diðer ilaçlar
Her ne kadar SSRÝ’lar yan etkiler açýsýndan iyi tole-
yetersiz kaldýðýnda denenebilir. MAOÝ etkisinden
re edilen ilaçlar olarak anýlsalar da, tedavinin
dolayý dopamin, serotonin ve norepinefrin artýþýna
baþlangýç döneminde görülebilen anksiyete belirti-
neden olduklarý bilinmektedir ancak fenelzinin
lerine benzer etkiler, özellikle PB hastalarýnda
özellikle kaudat-putamen ve nukleus akumbenste
tedavi uyumunu bozabilmektedir. Watanabe ve ark.
(2006) tedavinin baþlangýç evresinde paroksetin
tedavisinden (40 ve 60 mg/gün dozlarda) önce ve
plazma düzeyleri ile anksiyete belirtilerindeki
sonra hastalarýn serum kolesterol, LDL-C (low-
iyileþme arasýndaki iliþkiyi araþtýrmýþlardýr. 10
density lipoprotein cholesterol) ve HDL (high-den-
mg/gün paroksetin ile 2 haftalýk tedavinin sonunda
sity lipoprotein cholesterol) düzeylerinin ölçüldüðü
serum paroksetin konsantrasyonu 20 ng/ml’nin
bir çalýþmada, çalýþmayý tamamlayan hastalarýn
üzerinde olan hastalarýn hiç birinde PB semptom
tümünde her üç düzeyde de yükselme tespit
skorlarýnda azalma izlenmediði, plazma düzeyi 20
edildiði belirtilmiþtir. Hastalarýn beden kitle
ng/ml’nin altýnda olan hastalarda ise skorlarda
indekslerinde ve kilolarýnda belirgin bir deðiþiklik
anlamlý ölçüde azalma olduðu belirtilmiþtir.
olmamakla birlikte kolesterol düzeylerinde izlenen
Paroksetin tedavisinin baþlangýcýnda kan düzeyi
yükselmenin nasýl bir mekanizma üzerinden
için üst sýnýrýn 25 ng/ml’yi aþmamasý gerektiði ve
gerçekleþtiði tam olarak bilinmemektedir. HDL-C
tedaviye düþük dozlarda baþlanmasýnýn önemi vur-
yüksekliði aterojeneze karþý koruyucu bir etken
olarak görülse de LDL-C’nin de yükselmesi ve
Hiperventilasyon ve soluk alma süresinde kýsalma
PB’nin kendisinin de kardiyak hastalýklar açýsýndan
panik ataklarýnýn karakteristik özelikleri olduðun-
risk artýþý yaratmasý, mevcut kardiyak sorunlarý
dan paroksetin verilmesinin sýçanlarda normal
olan hastalarda paroksetin kullanýlýrken dikkatli
olunmasý gerektiði sonucunu doðurmaktadýr.
etkileri araþtýrýlmýþtýr. Hem 5, hem de 15 haftalýk
Bununla birlikte bu deðiþimlerin tedaviyle nasýl bir
paroksetin kullanýmýndan sonra normaldeki soluk
seyir gösterdiðinin ve PB dýþýndaki hastalýklarda da
geliþip geliþmediðinin belirlenmesi için daha uzun
solunum hýzý artýþýnýn ise 15 haftalýk paroksetin
süreli farklý izlem çalýþmalarýna gereksinim duyul-
uygulamasýndan sonra izlenmediði belirlenmiþtir.
Buradan yola çýkýlarak anksiyete tedavinde sero-
Literatürde paroksetinin PB’deki kullanýmýnýn
toninin solunum düzenleyici etkisinin önemli rol
kendi grubundaki (SSRÝ) diðer ilaçlarla
oynadýðý öne sürülmüþtür (Olsson ve ark. 2004).
karþýlaþtýrýldýðý çalýþmalar mevcuttur. 12 haftalýk
Etkinlik açýsýndan bakýldýðýnda diðer antidepresan-
sertralin (50-150 mg/gün) kullanan 112 ve
larla yapýlan karþýlaþtýrma çalýþmalarý dikkat çek-
paroksetin (40-60 mg/gün) kullanan 113 hastanýn
mektedir. Klomipramin ve plasebo grubuyla
karþýlaþtýrýldýðý bir çalýþmada etkinlik açýsýndan iki
paroksetin kullanan hastalarýn karþýlaþtýrýldýðý bir
ilaç arasýnda bir fark bulunmadýðý ancak sertralinin
çalýþmada, panik ataklarýn kontrolünde parokse-
paroksetine göre daha iyi tolere edildiði, kilo artýþý
tinin plaseboya göre üstün olduðu, etki süresinin
yan etkisinin daha az olduðu ve ilaç dozunun
klomipramine göre daha hýzlý baþladýðý ancak genel
azaltýlmasý evresinde klinik kötüleþmenin sertralin-
etkinlik düzeyi anlamýnda klomipraminle ben-
le daha az izlendiði bildirilmiþtir (Bandelow ve ark.
zedikleri belirtilmiþtir. Yan etkiler nedeniyle
2004). Sitalopramla yapýlan bir karþýlaþtýrma çalýþ-
yaþanan tolerans sorunlarýna klomipramin grubun-
masýnda ise her iki ilacýn etkinlik ve tolerabilite
da paroksetin grubuna göre daha fazla rastlanmak-
açýsýndan benzer nitelikte olduðu belirtilmiþtir
PB hastalarýnda kardiyak hastalýklara sýk rast-
Pollack ve ark. (2007) yaptýklarý randomize, çift kör
landýðý görülmekte ancak bunun iki hastalýk arasýn-
plasebo kontrollü bir çalýþmada PB hastalarýnda
daki doðrudan bir iliþkiden kaynaklanýp kaynaklan-
uzamýþ salýnýmlý venlafaksin ve paroksetinin etkin-
madýðý bilinmemektedir. Trisiklik antidepresan-
liðini karþýlaþtýrmýþlardýr. Venlafaksinin 75 ya da
larýn PB’de etkili olduklarý bilinmekle birlikte yan
150 mg/gün, paroksetinin ise 40 mg/gün kullanýldýðý
etkileri nedeniyle yaygýn kullanýmlarýndan kaçýnýl-
664 kiþilik çalýþmada PB’de her iki ilacýn da plase-
maktadýr. Nortriptilin ve paroksetinin kardiyak
boya göre üstün olduðu, birbirlerine göre ise etkin-
etkilerinin karþýlaþtýrýldýðý bir çalýþmada mevcut
lik açýsýndan istatistiksel olarak anlamlý bir farklýlýk
kardiyak sorunlarý olan hastalarda paroksetinin
daha iyi bir seçim olduðu belirtilmiþtir (Yeragani ve
Noradrenerjik ve serotonerjik sistemlerin PB
ark. 2000). Bununla birlikte 3 aylýk paroksetin
patofizyolojisindeki rollerini karþýlaþtýrma olanaðý
Panik Bozukluðu Tedavisinde Paroksetin Kullanýmý
Tablo 1. Paroksetinin diðer ilaçlarla bilinen etkileþimleri Yan etkilerde artýþ Serotonerjik aktivite artýþý Kanama riskinde artýþ
saðlayan bir diðer çalýþmada, reboksetin ve
farklýlýk görülmediði belirtilmiþtir. Her iki tedavi
paroksetin kullanýmýnýn %35’lik CO2 inhalas-
grubunda ilaca baðlý olarak izlenen kilo alýmý ve
yonuna oluþan yanýtý nasýl etkilediði araþtýrýlmýþtýr.
cinsel iþlev bozukluklarý açýsýndan da oransal bir
7 günlük kýsa süreli bir tedavi sonrasýnda %35’lik
CO2’ye verilen solunum artýþý yanýtýnýn paroksetin
Gebeler gerek yaþanan biyolojik sürecin, gerek bu
grubunda reboksetin grubuna göre daha belirgin
özel dönemin yarattýðý duygusal deðiþimlerin etki-
olarak azaldýðý görülmüþtür. Buradan yola çýkýlarak
siyle, psikiyatrik hastalýklarýn görülebildiði bir
PB hastalarýndaki CO2 hiperreaktivitesinde sero-
popülasyondur. Ancak kullanýlacak ilaçlarýn
tonerjik sistemin noradrenerjik sisteme göre daha
bebeðe geçebilme olasýlýðý nedeniyle tedavi seçi-
belirgin bir düzenleyici etkiye sahip olduðu yorumu
minin son derece dikkatli yapýlmasý gerekmektedir.
yapýlmýþtýr (Perna ve ark. 2004).
Gebeliðin son üç ayýnda paroksetin kullanan kadýn-
PB tedavisinde ataklarýn kontrol edilmesinin yaný
larýn bebeklerinde doðum sonrasýnda yaþanabile-
sýra iyilik halinin sürdürülmesi de önem taþýmak-
cek sorunlarýn tespiti amacýyla yapýlan bir çalýþma-
tadýr. Bu amaçla kimi zaman farmakolojik tedaviye
da, gebeliðin son trimesterinde paroksetin kullanan
uzun süre devam edilmesi gerekebilmektedir.
kadýnlar ile kontrol grubu olarak gebeliðin ilk ya da
Uzun süreli paroksetin kullanýmýnýn belirtilerin
ikinci trimesterinde paroksetin alan kadýnlar ve
kontrolündeki etkisi ve tolere edilebilirliði Dannon
teratojenik olmadýðý bilinen ilaçlar kullanan kadýn-
ve ark.’nýn (2004) yaptýklarý bir çalýþma ile
lar yer almýþ; sonuçta gebeliðin son 3 ayýnda
araþtýrýlmýþtýr. Çalýþmada 12 ay boyunca paroksetin
paroksetinin kullanýldýðý 55 gebeliðin 12’sinde
kullanan hastalarýn tedaviyi býraktýktan sonraki bir
bebeklerde doðum sonrasý yoðun tedavi gerektiren
yýllýk izlem sonuçlarý ile, 24 ay paroksetin kul-
solunum güçlüðü (9/12), hipoglisemi (2/12) ve
landýktan sonra tedavisi kesilen hastalarýn sonraki
sarýlýk (1/12) geliþtiði belirtilmiþtir. Kontrol
bir yýllýk ilaçsýz izlem sonuçlarý karþýlaþtýrýlmýþtýr.
grubundaki gebelerin bebeklerinin ise sadece
Sonuçta paroksetini 12 ay kullanan hastalarla 24 ay
3’ünde komplikasyon geliþtiði izlenmiþtir. Üçüncü
kullananlar arasýnda tedavi sonrasý ilaçsýz geçirdik-
trimesterde paroksetin kullananlarýn bebeklerin de
leri bir yýl içindeki relaps oranlarý bakýmýndan bir
doðum sonrasý komplikasyon geliþme oranlarýnýn
daha yüksek oluþu, doðum ile bebekte ortaya çýkan
gözlenmektedir. Serotonin 5-HT2 reseptör yoðun-
serotonin kesilme sendromu ile açýklanmaktadýr
luðunda azalma (downregulation) ile 5-HT1A ve
yine 5-HT2 reseptör duyarsýzlaþmasýnýn bu duru-
Çocuk ve ergenlerde PB prevalansý için %0.6-%5
mun altýnda yatan düzenekler olduðu öne
arasýnda deðerler verilmektedir. 18 çocuk ve ergen-
sürülmektedir. Paroksetinin metabolize edilmesi
le yapýlan bir çalýþmada ortalama 11.7 ay süren
CYP2D6 enzimi aracýlýðýyla olmakta, bu enzim
paroksetin (10-40 mg/gün) tedavisi sonrasýnda
ayný zamanda paroksetinin kendisi tarafýndan
katýlýmcýlarýn %83’ünde belirtilerde belirgin
inhibe edilmektedir. Bu nedenle paroksetin
düzelme izlendiði, en sýk görülen yan etkiler arasýn-
kesildiðinde enzim üzerindeki inhibisyon ortadan
da bunaltý, gerginlik, ajitasyon, sedasyon, uykusuz-
kalkmakta ve dolaþýmdaki ilaç hýzla yýkýlarak idrar-
luk, çarpýntý ve baþ aðrýsýnýn yer aldýðý bildirilmiþtir.
la atýlmaktadýr. Bu özelliklerinden dolayý
Paroksetinin çocuk ve ergenlerdeki PB tedavisinde
paroksetin ve fluvoksamin vücuttan en hýzlý atýlan
de güvenilir bir þekilde kullanýlabileceði belir-
SSRÝ’lardýr ve yoksunluk belirtileri görülme oran-
larý diðerlerine göre yüksektir (Hariri ve Ceylan2003). Paroksetin ile yapýlan karþýlaþtýrma çalýþ-
Yaþlý bireyler gerek yaþa baðlý oluþan fizyolojik
malarýnda paroksetinin fluoksetine göre kesilme
deðiþimlerin sonucu olarak gerekse ek fiziksel
döneminde daha fazla anksiyete ve depresyon
hastalýklara sahip olma olasýlýklarýnýn genç
belirtilerine yol açtýðý yine bazý diðer SSRÝ’lara
popülasyona göre daha yüksek olmasý nedeniyle
göre biliþsel iþlevlerde daha fazla bozulma izlendiði
ilaç tedavisi düzenlenirken dikkatli olunmasý
belirtilmiþtir. Kadýn cinsiyetin ve erken yaþlarda
gereken bir gruptur. PB bulunan yaþlý bireylerde
baþlangýç gösteren distimik bozukluðun paroksetin
paroksetin tedavisine tek doz sabah kullanýmý þek-
kesilme döneminde daha fazla belirti ortaya çýk-
linde 10 mg/gün dozla baþlanmasý, haftalýk 10 mg
masý ile iliþkili risk faktörleri olduðu düþünülmek-
doz artýþý ile en fazla 40 mg/gün’e çýkýlmasý öneril-
tedir. Paroksetinin diðer SSRÝ’lardan farklý olarak
mektedir. 6-12 aylýk tedavi sonrasýnda doz
noradrenerjik ve kolinerjik sistem üzerinden olan
azaltýlarak ilacýn kesilebileceði ancak belirtilerin
etkilerinin de geri çekilme belirtilerinde görülen
yinelemesi halinde tekrar baþlanmasý gerektiði
farklýlýklarý açýklayabileceði söylenmektedir. Ayrýca
bildirilmektedir. Diðer SSRÝ’larla olduðu gibi
5-HT2A C/C genotipine sahip bireylerin de
paroksetinle de yaþlý hasta grubunda genç hastalara
paroksetin tedavisi sonrasýnda geri çekilme belirti-
göre hiponatremi geliþme riskinin yüksek olduðu
lerini daha þiddetli yaþadýklarý öne sürülmektedir
belirtilmekte, özellikle düþük kilolu yaþlý hastalarda
bu açýdan dikkatli olunmasý vurgulanmaktadýr(Bourin 2003). Tablo1’de paroksetinle etkileþimegirebilecek ilaçlardan bir kýsmý özetlenmiþtir
Yazýþma adresi: Dr. Serap Erdoðan, Gazi Üniversitesi Týp
(Yüksel 2007, Bourin 2003, Hariri ve Ceylan 2003).
Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalý, Ankara, [email protected]
SSRÝ kullanýmýnýn ardýndan tedavinin sonlandýrýl-masýyla bazý çekilme belirtilerinin ortaya çýktýðý
KAYNAKLAR
Alkýn T (2002) Birinci basamakta panik bozukluðu tedavisi.
following paroxetine withdrawal: a review of rebound-withdraw-
al phenomena. Can J Clin Pharmacol, 13(1):e69-e74.
Ballenger JC, Wheadon DE, Steiner M ve ark. (1998) Double-
Blaya C, Seganfredo AC, Dornelles M ve ark. (2007) The effi-
blind, fixed-dose, placebo-controlled study of paroxetine in the
cacy of milnacipran in panic disorder: an open trial. Int Clin
treatment of panic disorder. Am J Psychiatry, 155(1):36-42.
Bandelow B, Behnke K, Lenoir S ve ark. (2004) Sertraline ver-
Bourin M (2003) Use of paroxetine for the treatment of depres-
sus paroxetine in the treatment of panic disorder: an acute, dou-
sion and anxiety disorders in the elderly: A review. Hum
ble-blind noninferiority comparison. J Clin Psychiatry,
Psychopharmacol Clin Exp, 18: 185-190.
Cerra D (2006) Trimipramine for refractory panic attacks. Am J
Bhanji NH, Chouinard G, Kolivakis T ve ark. (2006) Persistent
tardive rebound panic disorder, rebound anxiýety and insomnia
Panik Bozukluðu Tedavisinde Paroksetin Kullanýmý
Costei AM, Kozer E, Ho T ve ark. (2002) Perinatal outcome fol-
blind study of the efficacy of venlafaxine extended-release,
lowing third trimester exposure to paroxetine. Arch Pediatr
paroxetine, and placebo in the treatment of panic disorder.
Dannon PN, Iancu I, Cohen A ve ark. (2004) Three year natu-
Pollack MH, Doyle AC (2003) Treatment of panic disorder:
ralistic outcome study of panic disorder patients treated with
focus on paroxetine. Psychopharmacol Bull, 37(Suppl 1): 53-63.
paroxetine. BMC Psychiatry, 4:16-22.
Sepede G, De Berardis, Gambi F ve ark. (2006) Olanzapine
Hariri AG, Ceylan ME (2003) Depresyonda ilaç tedavisi: özgül
augmentation in treatment-resistant panic disorder. J Clin
serotonin geri alým engelleyicileri. Duygudurum Dizisi, 7: 339-
Spila M, Szumillo A (2006) Gabapentin (GBP) in panic disor-
Kim EJ, Yu BH (2005) Increased cholesterol levels after parox-
ders-case report. Psychiatr Pol, 40(6): 1061-1068.
etine treatment in patients with panic disorder. J ClinPsychopharmacol, 25: 597-599.
Susman J, Klee B (2005) The role of high-potency benzodi-azepines in the treatment of panic disorder. Prim Care
Lecrubier Y, Bakker A, Dunbar G ve ark. (1997) A comparison
Companion J Clin Psychiatry, 7(1): 5-11.
of paroxetine, clomipramine and placebo in the treatment ofpanic disorder. Collaborative paroxetine panic study investiga-
Tükel R (2002) Panik bozukluðu. Klinik Psikiyatri Dergisi, 5(Ek
tors. Acta Psychiatr Scand, 95(2):145-152.
Maron E, Shlik J (2006) Serotonin function in panic disorder:
Van Vliet IM, Westenberg HG, Den Boer JA (1993) MAO
Important, but why? Neuropsychopharmacology 31, 1-11.
inhibitors in panic disorder: clinical effects of treatment withbrofaromine. A double blind placebo controlled study.
Olsson M, Annerbrink K, Bengtsson F ve ark. (2004) Paroxetine
influences respiration in rats: implications for the treatment ofpanic disorder. European Neuropsychopharmacology, 14: 29-
Wagner KD (2003) Paroxetine treatment of mood and anxiety
disorders in children and adolescents. Psychopharmacol Bull,37(Suppl 1): 167-175.
Parent MB, Master S, Kashlub S ve ark. (2002) Effects of theantidepressant/antipanic drug phenelzine and its putative
Watanabe N, Churchill R, Furukawa AT (2007) Combination of
metabolite phenylethylidenehydrazine on extracellular gamma-
psychotherapy and benzodiazepines versus either therapy alone
aminobutyric acid levels in the striatum. Biochem Pharmacol,
for panic disorder: a systematic review BMC Psychiatry, 7,18: 3-
Perna G, Bertani A, Caldirola D ve ark. (2004) Modulation of
Watanabe T, Ueda M, Saeki Y ve ark. (2006) High plasma con-
centrations of paroxetine ýmpede clinical response in patients
paroxetine and reboxetine a double-blind, randomized study. J
with panic disorder. Ther Drug Monit, 29:40-44.
Clin Psychopharmacol, 24(3):277-282.
Yeragani VK, Pohl R, Jampala VC ve ark. (2000) Effects of nor-
Perna G, Bertani A, Caldirola D ve ark. (2001) A comparison of
triptyline and paroxetine on QT variability in patients with panic
citalopram and paroxetine in the treatment of panic disorder: a
randomized, single-blind study. Pharmacopsychiatry, 34(3): 85-
Yüksel N (2007) Psikotrop ilaç etkileþmeleri. Yüksel N (Ed.)
Psikofarmakoloji, 3. baský, Ankara: MN Medikal & Nobel Týp
Pollack MH, Lepola U, Koponen H ve ark. (2007) A double-
DRIP RATE PROBLEMS Upon arriving at the emergency department the physician asks how much fluid you infused into your transport patient. Your total transport time was 40 minutes and you ran NS at 45 gtts/min through at 15 gtts/mL administration set. What would you report? The transferring physician requests that you infuse 750 mL of NS during your transport. Anticipated transport time is 3 hou
Court gives a legal voice to the poor and powerless DENNIS DAVIS: COMMENT - Jan 22 2010 16:29 A series of talks designed to promote a public debate about the progress of constitutional democracy in South Africa and the key challenges for the future were held recently at UCT’s Summer School. Judge Dennis Davis and advocate Gilbert Marcus were the first to deliver their speeches Those entrust